Erdoğan, yeni adli yıl için gerçekleştirilen açılış törenindeki konuşmasının ardından Etimesgut Havaalanı’nda TEKNOFEST etkinlik alanını ziyaret etti, burada da bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasında, göçmenlere ilişkin mesajlar veren Erdoğan, “Birileri ülkemize sığınan sığınmacıları kin ve nefret tohumu yapmak istiyor. Hiç merak etmeyin, bu ülke ne yolgeçen hanıdır, ne bedavacı yatağıdır, ne de kimsenin istilaya cüret edebileceği sahipsiz bir memlekettir” dedi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“2023 Teknofest’ine her seviyeden 1 milyon gencimizin başvurduğunu öğrendim. İşte bu tablo Türkiye Yüzyılı tablosudur. Şartların en zor olduğu anlarda kimseye boyun eğmeyen bu milletin damarlarında dolaşan özgürlük tutkusunu görmek isteyen gelsin burada sizlere baksın.
Devleti yönetmek, ülkeyi kalkındırmak, halka hizmet etmek için başa geçenlerin tek vazifesi millet adına bu sorumluluğu yerine getirmektir.
Vatana sahip çıkmak, öyle hamasetle, yan gelip yatmakla olacak iş değildir. Onun için bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Durmadan, dinlenmeden çalışacağız ki hem ecdada layık olabilelim, hem de geleceğimize sahip çıkabilelim. Her safhada desteklerimiz ve teşviklerimizle sizlerin yanındayız.
Ülkemiz bir zamanlar rahmetli Cem Karaca’nın Tamirci Çırağı şarkısında dile getirdiği gibi insanımız ‘işçisin sen işçi kal’ denildiği ve önünün kesildiği dönemler yaşadı. Ama artık sıkıysa bunu de, yemez. Artık uzaya füzeler gönderen gençlik var. İHA’larımız var SİHA’larımız var. Bunlarla beraber uzaydayız. Artık milli teknoloji hamlesi var. Artık TEKNOFEST kuşağı var.
Türkiye olarak bu senaryoya gelene kadar çok oyun bozduk ama önümüzde hala dikkat etmemiz gereken tehditler bulunuyor.
Maziden atiye köprü kuramayan, çağa ayak uyduramayan milletlerin akıbeti berbat olmaya mahkumdur. Birileri ülkemizde yaşayan sığınmacıları etrafa kin ve nefret tohumu saçmanın vesilesi yapmaya çalışıyor. Bu mazlumların hali bize ülkemizi her alanda daha da güçlendirmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
Kardeşlerim hiç merak etmeyin, bu ülke ne yol geçen hanıdır, ne bedavacı yatağıdır ne de kimsenin istila edebileceği bir ülkedir. İşte biz aynı zamanda kendimizi sömürgecilerden, zalimlerden, ayıran vasıflarımızla büyüğüz, güçlüyüz ve farklıyız. Medeniyetimizin özünü oluşturan bu vasıflarımızı kaybedip zalimlerle aynı olduğumuz gün bizim kıyametimizdir.
Bu ülkenin varlığına, birliğine, bekasına göz dikenlerin hepsi beşinci kol hareketidir. Demokratik bir ülkede farklılıkları ifade etmek, bozgunculuk yapmak suçtur. Bu nefret suçları hakkında benzer düzenlemeleri de hayata geçirmeliyiz.”